İlhamını keyifli ve samimi dost sohbetlerine tanıklık eden sofralardan, lezzetini ise Trakya’nın bereketli topraklarından alan Barel Vineyards, 1997 yılında Akın ailesi tarafından hayata biraz daha tat katmak amacı ile kuruldu. Barel ismi ailenin iki çocuğu Elif ve Barkın Akın kardeşlerin isimlerinden geliyor.
   Günden güne lezzetlenen bu tadı başka damaklara da ulaştırmak ve paylaşmak isteyen Akın ailesinin en genç ferdi Barkın Akın, tutkusunu gençliği ve profesyonelliği ile birleştirerek, bugün 100 dönüme ulaşan bağlarıyla, Barel Vineyards şaraplarını yepyeni dostlara ulaştırıyor.
    Barel Bağları ve Şaraphanesi, Tekirdağ Karaevli Köyü – Eski Bağlar Mevkii’nde, geçmişte Trakya’nın leziz şaraplarının gemilerle dört bir yana dağıldığı bir lokasyonda, bu tarihi geleneğin bayrağını devralmış.

   Bu bereketli topraklarda geçmişten beri yetişen Cabernet Sauvignon, Merlot, Sauvignon Blanc , Shiraz cinsi üzümler, Barel Bağlarında sabahın ilk ışıklarında elle salkım salkım hasat ediliyor ve hiç beklemeden bağların içinde bulunan şaraphanede işlemeye alınıyor. Şato tipi üretim denilen bu yöntemle bölgenin leziz üzümleri yüksek kaliteli Barel Vineyards şaraplarına dönüşüyor. 1997 yılında kurulduğundan bu yana 100 dönüme ulaşan bir alanda, modern bağcılık ve tekniklerin uygulandığı Barel Bağları, Trakya’nın mucizevî teruarında yetişen üzümlerin en doğru şartlarda şaraba dönüştürülmesi amacı ile kaliteye odaklı bağcılık teknikleriyle geliştiriliyor. Barel Bağlarında bağbozumu, üzümlerin tam olgunlaşma zamanında, gündoğumundan hemen önceki serin saatlerde, el ile özenle toplanarak hemen aynı bağların içindeki şaraphanede işlemeye alınıyor; anlaşılan o ki, şişelenen lezzetin sırrı burada.

    Homeros: “Mükemmel Şarabın Yapıldığı Yer: Trakya” Homeros tarafından muhteşem şarap yapılan yer olarak tarif edilen eskiçağ Trakya’sı, bugün de en önemli kaliteli şarap üretim merkezlerinden biri. Bölgedeki gelişmiş bağcılık tekniklerine ve üretilen şarabın lezzetine; Eflatun, Ksenofon, Ateneus, Polien gibi birçok antikçağ yazarının eserlerinde sıklıkla rastlandığı gibi, döneme ait arkeolojik bulgular şarap tanrısı Dionysos’a tapmanın ne denli yaygın olduğunun gösteriyor. Öyleki o dönem bağbozumu bile Dionysos adına yapılan törenlerle kutlanırmış. Bugünkü Tekirdağ Karaevli Köyü’nün, Eski Bağlar Mevkisi’nin deniz kıyısına kurulu olan Hera’nın Surları (Heraion Teichos) , o günlerde bir liman kentiydi. Bu limandan gemilerle Avrupa’ya gönderilen ürünlerin başında da bölgenin leziz şarabı gelirdi. O günden bugüne her dönem Karaevli’de bağcılık yapıldı. Çünkü bölgenin verimli topraklarını çevreleyen Ganos dağlarının kazandırdığı ılıman iklim, bölge kıyılarına vuran Marmara’nın sert rüzgarlarıyla birleştiğinde tadına doyulmaz üzümler yetişmesini sağlıyordu. Bölgenin muhteşem coğrafyasının ve verimli topraklarının kazandırdığı bu binlerce yıllık lezzet, şimdi Barel Vineyards adıyla şişelenerek soframıza geliyor.